Başkan Geçgel, Brüksel programının ardından TİGAD’ın Almanya, Hollanda ve Fransa temsilciliklerinin resmî açılışlarını gerçekleştirecek. Bu açılışlarla birlikte Avrupa’da Türk medya örgütlenmesinin daha da güçleneceği ve Türk gazetecilerin uluslararası platformlarda daha görünür hale geleceği ifade edildi.

Avrupa Türk Basın Birliği’nin hayırlı olmasını dileyen TİGAD Genel Başkanı Okan Geçgel, yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:

“Avrupa’daki Türk basını yıllardır ciddi bir önyargı ile karşı karşıya. Biz bu önyargıyı kırmak için varız. Avrupa’da Türk basınının saygınlığını yükseltmek, uluslararası medya standartlarını güçlendirmek ve Türk gazetecilerin haklarını savunmak adına gereken tüm çalışmaları kararlılıkla yapacağız. Bu birliktelik sadece bir unvan değil, Türk basını adına yeni bir dönemin başlangıcıdır.”

Geçgel ayrıca, Avrupa’da yaşayan Türk gazetecilerin sorunlarının çözümleri için geniş kapsamlı projeler hazırladıklarını, medya özgürlüğü, uluslararası medya akreditasyonu, dijital gazetecilik ve basın etik standartları gibi alanlarda çalışmalar başlatacaklarını ifade etti.

Avrupa Türk Basın Birliği’nin yeni döneminin, Türk medyasının uluslararası arenada daha güçlü temsil edilmesi adına önemli bir adım olduğu vurgulandı. Başkan Geçgel’in temasları kapsamında çeşitli medya kuruluşları ve sivil toplum temsilcileri ile görüşmeler yapması bekleniyor.

BU TABLOYU DEĞİŞTİRMELİYİZ
Geçgel, her gün birçok kadının yalnızca kadın olduğu için şiddete maruz kaldığını ifade ederek, bu durumun kabul edilemez olduğunu vurguladı. Kadına yönelik şiddetin bireysel değil, toplumsal bir sorun olduğuna dikkat çeken Geçgel “Bu tabloyu değiştirmek hepimizin ortak sorumluluğudur” dedi.
MEDYA BU SORUNUN ÇÖZÜMÜNDE KRİTİK ROL ÜSTLENİYOR
Medyanın şiddetle mücadelede kritik bir rol üstlendiğini söyleyen Geçgel, etik haberciliğin önemine değinerek “Medya, şiddeti meşrulaştıran dil ve söylemlerden uzak durmalı; mağduriyetleri artıran değil azaltan bir yaklaşım benimsemelidir. Toplumda farkındalık yaratmak ve çözümün bir parçası olmak medya kuruluşlarının en temel sorumluluğudur” dedi.
DAYANIŞMA ÇAĞRISI
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yasal düzenlemelerin etkin şekilde uygulanması gerektiğini dile getiren Geçgel, koruyucu ve önleyici politikaların güçlendirilmesi, kadınların ekonomik ve sosyal hayatta daha güçlü konuma gelmesini sağlayacak adımların hızla atılması gerektiğini ifade etti. Geçgel, açıklamasının devamında “Şiddetin hiçbir türüne tolerans gösterilmeyen bir Türkiye mümkündür. Bugün dayanışmayı büyütme günüdür. Kadınların güven içinde, özgür ve eşit bir yaşam sürebildiği bir gelecek için mücadelemiz kararlılıkla sürecek” dedi.

Geçgel, çocuk haklarının yalnızca bir gün değil, yılın her günü gözetilmesi gerektiğini belirterek “Çocuklarımızın sağlıklı bir ortamda büyümesi, eğitim hakkına erişebilmesi, istismardan korunması ve her türlü şiddetten uzak bir yaşam sürebilmesi devletin ve toplumun ortak görevidir. Çocuk haklarının ihlal edildiği her durum, geleceğimizin zedelenmesi anlamına gelir. Bu nedenle hepimize büyük sorumluluk düşmektedir” dedi.
MEDYA ÇOCUK HAKLARININ KORUMASINDA ROLE SAHİP
Medyanın çocuk haklarının korunmasında kritik bir role sahip olduğunu ifade eden Geçgel, özellikle dijital mecralarda çocukların güvenliğinin gözetilmesi gerektiğine dikkat çekerek “Her çocuk eşittir. Her çocuk korunmayı, sevilmeyi ve desteklenmeyi hak eder. 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü vesilesiyle tüm kurumları, aileleri ve medya temsilcilerini çocuk hakları konusunda daha duyarlı olmaya davet ediyorum” dedi.

Nevşehir’de CT Haber Genel Yayın Yönetmeni ve TİGAD Nevşehir İl Temsilcisi Can Taşkın, yazdığı bir yazı nedeniyle sabah saatlerinde evine düzenlenen polis baskınıyla gözaltına alındı. Polis ekipleri evde arama yaparken, gazeteci kelepçelenerek kamuoyunun gözü önünde “azılı suçlu” muamelesi gördü.
Bu durum, meslektaşları ve basın kuruluşları arasında geniş tepkilere yol açtı. Gazeteciye yapılan muamelenin basın özgürlüğü açısından ciddi bir ihlal olduğuna dikkat çekildi.
Açıklamada, “Gazetecilik suç değildir, basın özgürlüğüne yönelik bu uygulamalar demokrasi adına utanç vericidir” denildi.
Okan Geçgel, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
TİGAD Nevşehir İl Temsilcisi ve CT Haber Genel Yayın Yönetmeni Can Taşkın, yazmış olduğu bir yazıdan dolayı bu sabah saatlerinde evine düzenlenen polis baskınıyla gözaltına alınmıştır. Evinde arama yapılmış, kelepçelenmiş ve kamuoyunun gözü önünde azılı bir suçlu muamelesi görmüştür.
Bir gazeteciye, yaptığı haber ya da yazdığı yazı sebebiyle bu şekilde muamele edilmesi asla kabul edilemez. Karşısındaki azılı bir suçlu değil, halkın haber alma hakkı için görev yapan bir gazetecidir. Gazetecilik, suç değildir. Dolayısıyla azılı suçlulara reva görülen yöntemler bir gazeteciye uygulanamaz.
Eğer yazdığı bir yazı ya da yaptığı bir haber nedeniyle bir soruşturma başlatılmışsa, hukukun yolu bellidir: Gazeteci davet edilir, davete icabet eder ve ifadesi alınır. Bu kadar basit bir hukuki süreç varken, sabah baskınlarıyla evlerin basılması, kelepçelenmeler ve gözdağı niteliğindeki uygulamalar, basın özgürlüğüne açık bir darbedir.
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir, muz cumhuriyeti değildir. Hukuk devletinde usuller bellidir, keyfiyet değil hukuk işler. Basın özgürlüğünü yok sayan, gazetecileri susturmaya çalışan bu yaklaşımlar kabul edilemez ve demokrasi adına utanç vericidir.
Bizler, TİGAD olarak bu hukuksuzluğun karşısında duruyor ve sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.