TİGAD Genel Başkanı Geçgel, kaza geçirdi
TİGAD Genel Başkanı Geçgel, kaza geçirdi
İçeriği Görüntüle

YEREL BASIN SUSARSA, TOPLUMUN HABER ALMA ÖZGÜRLÜĞÜ GASP EDİLMİŞ OLUR
Yerel basının susması halinde milletin nefesinin kesileceğini ifade eden Geçgel “Toplumun haber alma özgürlüğü gasp edilmiş olur. Vicdan terazisi bozulur, ülkenin temeline dinamit yerleştirilmiş olur. Maalesef yayımlanan bu genelge, yerel medyanın nefes borusuna pamuk tıkamaktadır. Gazeteler bir bir kapanmakta, dijital medyanın sesi kesilmekte, ekranlar kararmakta, radyolar susmaktadır. Bu, basına karşı yapılmış planlı bir infazdır. Ekonomik bağımsızlığı elinden alınan basın, özgürce nefes alamaz. Özellikle yerel medyanın gelir kapılarına kilit vurmak, halkın gözüne perde çekmek demektir. Bu karar, sadece basına değil, doğrudan demokratik düzenin sağlıklı işlemesine zarar vermektedir” dedi.
BASININ HAKLARINI SAVUNMAK, ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ
Yaklaşık 1,5 yıldır her fırsatta tasarruf tedbirlerinde basının kapsam dışı tutulması gerektiğini savunduklarını belirten Geçgel “Basının haklarını savunmak bizim birinci görevimizdir ve bu görevi son nefesimize kadar yerine getireceğiz. Kimse bizden susmamızı beklemesin, bekleyen de karşısında bizi bulur. Tasarruf sadece basına uygulanıyor, şatafat tam gaz devam ediyor. Tasarruf tedbirleri deniyor ama maalesef sadece basına uygulanıyor. Kamuda şatafatlı harcamalar tüm hızıyla devam ediyor. Lüks makam araçları, israf dolu programlar, pahalı toplantılar, belediyelerin düzenlediği konserler ve festivaller tam gaz sürüyor. Bütün bu israf kalemleri tasarruf tedbirlerine takılmazken, sadece basının gelirlerini kısıtlamak ve tasarruf tedbirlerinin ilk hedefi yapmak akıl dışıdır. Bunu hiçbir vicdan izah edemez, hiçbir mantık kabul edemez” dedi.
BU UYGULAMA, BASINI SESSİZLİĞE MAHKUM ETME PLANIDIR
Geçgel, yerel basının yok olmasının ülke genelinde büyük bir bilgi karartmasına yol açacağını belirterek “Yerel basın, halkın gözü, kulağı ve sesidir. Onu susturmak; halkın doğru bilgiye ulaşma hakkını zayıflatmak anlamına gelir. Bu uygulama, basını sessizliğe mahkûm etme riskini taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki, susturulmuş bir basın, yarın susturulacak olan halkın habercisidir. Bu yüzden bu mücadele, sadece gazetecilerin değil, 85 milyon vatandaşın mücadelesidir. Basının üç kuruşluk gelirini hedef almak akıl tutulmasıdır” dedi.
YEREL BASIN AYAKTA KALAMAZ İSE DEMOKRASİ DE KALAMAZ
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e ve bakanlık yetkililerine açık çağrı yapan Geçgel, “Bu genelgeyi hazırlayanların, basının üç kuruşluk gazete-dergi aboneliği veya reklam gelirinden tasarruf ederek ülkeye ne kazandıracağını anlamış değilim. Bu akıl tutulmasını milletimizin yüksek ferasetine havale ediyorum. Tasarruf bahanesiyle yerel basını yok etmek, bu ülkenin geleceğine vurulmuş en büyük darbedir. Yerel basın ayakta kalamazsa, demokrasi de ayakta kalamaz. Bu ülkenin en ücra köşesinde, zor şartlar altında, çoğu zaman kendi imkânlarıyla halkın sesi olmaya çalışan yerel gazeteciler var. Onların emeğini, alın terini görmezden gelmek, onları yok saymak, bu ülkenin vicdanını yok saymaktır. Yerel basın ayakta kalamazsa, demokrasi de ayakta kalamaz. TİGAD olarak, dün olduğu gibi bugün de basının haklarını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz. Asla susmayacağız, susturulmamıza izin vermeyeceğiz” dedi.